"Kötü oynarken 3 puan önemlidir"

Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç, Üstün Lig’de deplasmanda Atakaş Hatayspor’u 2-1 yendikleri maçta 3 puan aldıkları için keyifli olduklarını söyledi.

Lider Ali Koç, müsabakanın akabinde Antakya Atatürk Stadı çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Müsabakayı pahalandıran Koç, “Her vakit diyorum, makus oynarken 3 puan değerlidir. Üç puan için memnunuz, Altay’ı da tebrik ediyorum. Hatayspor’u da tebrik ediyorum, ikinci yarı iyi oynadılar fakat kıymetli bir 3 puan. Burasının insanı, tabiatı, tarihi lezzetleri ve dostluklar, iple çektiğimiz bir deplasmandı. Geçen hafta Başakşehir’e karşı 5-1 galip geldiler, güç olacağını biliyorduk. O denli ya da bu türlü 3 puanla ayrıldık. Şampiyonluk yolunda da 3 puan, bu türlü bir güç karşılaşmada nispeten iyi oynamadığın maçta 3 puan almak çok kıymetli.” diye konuştu.

Yeni transferlerden Mesut Özil’in de müsabakada mühlet aldığını hatırlatan Koç, şöyle devam etti:

“Mesut Özil birinci kez, bir 15-20 dakika mühlet aldı galiba. Olağan çok fazla kendini gösterme imkanı bulamadı, karantina süreci olmasaydı artık daha hazır, daha çok mühlet alıyor olurdu. Hafta sonuna daha hazırlıklı olurdu ancak sonuçta bir pandemi periyodu yaşıyoruz ve kurallara kim olursan ol, hangi grubun oyuncusu olursan ol riayet etmek zorundayız. Ancak tekrar de alana ayak basması bizler için olumlu, biz daha geç bekliyorduk.”

Kaleci Altay Bayındır’ı da performansından ötürü tebrik eden Koç, 22 yaşındaki file bekçisinin çok iyi bir oyun çıkardığını söyledi.

Hafta sonu çok değerli bir maçları olduğunu belirten Koç, “İnşallah Luiz Gustavo’da büyük bir meşakkat yoktur lakin Luiz Gustavo, kolay kolay önemli bir şey olmazsa maçı terk edecek oyuncu değil. Ondan endişeliyiz. İnşallah onun dışında da öbür bir hasarımız yoktur. Artık tüm konsantrasyonumuzu hafta sonunda oynanacak karşılaşmaya vereceğiz.” sözlerini kullandı.

Koç, Hatay Valisi Rahmi Doğan ve Hatay Büyükşehir Belediye Lideri Lütfü Savaş’a ilgi, alaka ve sıcak misafirperverliklerinden ötürü teşekkür etti.

Taraftarlara da teşekkür eden Koç, ” Bilhassa de havalimanından otele kadar grubumuzu meşalelerle karşılayan, moral ve motivasyon veren tüm Fenerbahçelilere teşekkür ediyorum, bu 3 puan onlara armağan olsun.” diye konuştu.

İrfan Can açıklaması

Bir basın mensubunun İrfan Can Kahveci transferiyle ilgili sorusu üzerine Koç, şunları kaydetti:

“Öncelikle iyi uğurlu olsun, hem kendisi hem ailesi için ancak daha da değerlisi topluluğumuz için. Çok söylenecek şey var, hiç söylenmeyecek noktalar var lakin şunu söylemek istiyorum; bir nebze olsun üçüncü yılımızda 5. transfer penceresinde nasıl hareket ettiğimizi görüyorsunuz. Biz fazla konuşmadan, odaklandığımız bir oyuncuda transferi bitirmeye ve perde gerisinde müzakereler, müracaatlar, futbolcuyla imzadan sonra konuşmayı tercih ediyoruz. Mesut Özil’in transfer sürecinde de şunu söyledim, ‘Ne gaza geldik, ne gaza getirdik’, bizim biçimimiz bir transfer sonuçlanmadan ilgilendiğimiz oyuncuyla o bizi istiyor, biz onu istiyoruz, şöyle yapıyoruz, bu türlü yapıyoruz, sayılar havada uçuşuyor, o denli değil. İrfan Can özelinde bakarsanız galiba Erzurumspor maçı sonrasıydı ‘Başakşehir bu türlü bir tasarrufta bulunuyorsa biz de ilgileniriz.’ dedik. Sportif yöneticimiz kaptan Emre Belözoğlu, Başakşehir’e yazılı müracaatta bulundu, bir de en son Rizespor maçından sonra Sayın Alper Beyefendi dedi ki ‘Fenerbahçe isterse alır’, onun dışında da hiçbir şey söylemedik, soru geldi o denli söyledik, biz genelde konuşmuyoruz. İşi bitirdik, işi bitirdikten sonra da açıkladık. Bu da bizim stilimiz, rekabet her vakit olacaktır. Transferde bazen kazanırsınız, bazen kaybedersiniz, bu çok doğaldır.”

Bütün grupların yaptığı transferlerin güzel uğurlu olmasını temenni eden Koç, “Ama şuna da bir parantez açmak istiyorum, Başakşehir Spor Kulübü Lideri’yle, profesyonelleriyle ve süreçte dahil olan yöneticileriyle bizim gördüğümüz, yaşadığımız ve deneyim ettiğimiz kadarıyla son derece profesyonelce davrandılar, kedi kulüpleri menfaatleri çerçevesinde ne gerekiyorsa iki tarafa da mümkün olduğu kadar azamî derecede şeffaflıkla teklifleri aldılar. Son dakikaya kadar, ondan sonra da kendi kulüplerinin çıkarları doğrultusunda ne uygun gördülerse o halde hareket ettiler. Bu sürecin ben son ayağına dahil oldum. Lakin gördüm ki gerçekten dendiği kadar da iyi yönetiliyormuş, bunu yaşayarak gördüm. Bu süreçte her iki tarafın da tavrı için teşekkür etmek istiyorum. Transferin son ayağında ben oyuncuyla şahsen görüştüm yalnız. ‘Senin diğer bir yere rastgele bir angajmanın var mı? Nerede oynayacağın seni ilgilendiriyor mu? Rastgele bir tercih yaptın mı?’ Zira yalnızca kulüplerin muahedesi değerli değil, oyuncunun da dilek etmesi, gönlünün gideceği kadroda olması lazım, hiçbir kasvet görmeyince imzaları attık.” sözlerini kullandı.