“İyi ve kaliteli takım olduğumuzu düşünüyorum”

Trabzonspor’un Norveçli orta saha oyuncusu Anders Trondsen, “Norveç’te alışık olduğumdan daha üstte bir düzey var. Kalitenin çok yüksek olduğunu gördüm. Uygun ve kaliteli bir grup olduğumuzu düşünüyorum.” dedi.

Trondsen, bordo-mavili kulübün medya merkezine yaptığı açıklamada, çok iyi bir oyuncu kümelerinin olduğunu belirtti.

Gruba alışma sürecinin çok iyi gittiğini aktaran Trondsen, “Fizik olarak da iyi durumda olduğumu söyleyebilirim. Kadro arkadaşlarım beni pek iyi karşıladılar. Burada olmaktan ötürü çok keyifli hissediyorum.” diye konuştu.

Norveçli oyuncu, bordo-mavili ekipte geçen dönem gol hükümdarı olan Alexander Sörloth ile daha evvel oynadığını anımsatarak, “15-16 ve 21 yaş altı kadrolarında daima beraberdik. Hatta bir arada oynadığımız grupların hepsinde neredeyse oda arkadaşıydık. Bu türlü birinin sizden daha evvel burada olması sizin hayatınızı daha da kolaylaştırıyor. Gün geçtikçe öbür grup arkadaşlarımı daha iyi tanıma fırsatı buluyorum. Sahiden olağanüstü bir oyuncu kümesine sahibiz. Tüm grup arkadaşlarımla birlikte iyi bir yolda gittiğimizi söyleyebilirim. Hepsine bana gösterdikleri yardımlardan ötürü teşekkür ediyorum.” tabirlerini kullandı.

“Sörloth ile her gün konuştuk”

Transfer sürecinde Sörloth’tan her gün ekip hakkında bilgi aldığını anlatan 25 yaşındaki futbolcu, şöyle devam etti:

“Transfer sürecim çok süratli gelişti. Rosenborg’da son maçımı yaklaşık iki hafta evvel oynamıştım. Koronavirüs nedeniyle biraz gecikmeler yaşandı lakin sonra Trabzon’a gelerek sıhhat testlerinden geçtim. Aslında 4-5 gün gecikmeli de Trabzon’a gelebilirdim ancak bunu istemedim. Zira Trabzonspor’un çok kıymetli bir fırsat olduğunu ve çabucak buraya dahil olmam gerektiğini düşündüm. O periyotta neredeyse her gün imajlı olarak Sörloth ile görüşüyorduk. Hatta Sörloth ile o kadar çok şeyi konuştuk ki neredeyse gelmeden evvel grubu büsbütün tanıyordum. Sörloth olmasa da Trabzonspor’a gelebilirdim zira ne kadar büyük bir grup olduğunu görüyorum.”

Trondsen, Sörloth’un tüm maçlarını izlediğini belirterek, “Norveç’teki TV yayınları nedeniyle Türk futbolunu takip edebilmek açıkçası biraz sıkıntı oluyor. Kimi maçların büsbütün yayımlanmadığını düşündüğünüzde Sörloth’un performansı Norveç’te tam olarak bilinmiyor diyebilirim. Lakin ben kendisinin buradaki tüm maçlarını takip ettim. Kendi öz itimadını kazandığında üst seviye bir performans gösteriyor. Birebir biçimde performans gösterirsem, ben de çok memnun olurum.” formunda konuştu.

Norveçli futbolcu kentte hiç yabancılık çekmediğini de vurgulayarak, “Trabzon aslında Norveç’te yaşadığım Trondheim kenti ile emsal özellikler gösteriyor. İkisi de küçük kentler. Pandemi münasebetiyle çok fazla dışarı çıkma ve kenti tanıma fırsatı bulamadım. Lakin Sörloth ile konuştuğumuzda bilhassa deniz kenarında çok hoş restoranlar olduğunu ve gidilebilecek pek çok yer olduğunu söyledi. Umarım pandemi bittikten sonra kenti daha çok gezme ve tanıma fırsatı bulacağım.” dedi.

Kaliteli oyunculardan oluşan bir ekiplerinin olduğunun altını çizen Trondsen, “Takıma birinci baktığımda nitekim zeki oyunculardan konseyi bir takım olduğumuzu görüyorum. Bu türlü oyuncularla oynamak her vakit daha kolaydır. Ne yapmaları, nerede olmaları gerektiğini bilen oyuncularla oynamak her vakit işinizi kolaylaştırır. Bu kadar akıllı ve çabuk düşünebilen oyuncuların kadronuzda olması alışma sürecindeki bir oyuncu için de çok kıymetlidir. Norveç’te alışık olduğumdan daha üstte bir düzey var. Kalitenin çok yüksek olduğunu gördüm. Düzgün ve kaliteli bir grup olduğumuzu düşünüyorum.” diye konuştu.

“Skor katkısı da sağlayacağım”

Trondsen, oyun tarzı hakkında da bilgiler vererek, “Sörloth’un da bahsettiği üzere iyi bir sol ayağım olduğunu düşünüyorum. Topa sahip olmayı seven, topla oynamayı ve pas yapmayı seven bir oyun üslubum var. Orta alanda süratli bir oyuncu olduğumu söyleyebilirim. Bazen de kayarak müdahaleleri yapmayı seven bir oyun usulüm var. Şut atma fırsatı bulduğumda ekibimize skor manasında da pek çok katkıda bulunabileceğimi düşünüyorum. Tabi ki bunları daima birlikte göreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu. 

Norveç ve Türkiye’nin fizikî özelliklerin ön plana çıktığı ligler olduğunu aktaran Trondsen, şunları söyledi:

“Norveç ligi de aslında fizikî özelliklerin öne çıktığı bir lig. Türkiye ligine baktığımda daima öne geriye gerçek ve çabuk oynanan, kontra atakların ve süratli atakların çok olduğu bir lig yapısı olduğunu gördüm. Buradaki arkadaşlarımızla konuştuğumuzda onlar da misal şeyler söylediler. Yüksek tempolu ve kaliteli oyuncuların bulunduğu bir lig olduğunu biliyorum. Alışılmış ki düşündüğümüzde Norveç’teki ligle Türkiye ligini karşılaştırdığımızda burada temponun daha yüksek olduğunu ve daha kaliteli oyuncular olduğunu söyleyebiliriz. Ben rakibin temposuna, rakibin kalitesine ve rakibin yapabileceklerine ayak uydurabilen bir oyuncuyum. Hasebiyle lige adaptasyonumun da kolay olacağını düşünüyorum.” 

Bordo-mavili taraftarlardan çok olumlu dönüşler aldığını belirten Trondsen, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Taraftarlarımızla karşılaştığımda süper tepkiler alıyorum. Bilhassa toplumsal medya üzerinden çok fazla bildiri aldım, tahminen birçoğuna yanıt da veremedim. Beni burada ne kadar iyi karşıladıklarını ne kadar hoş şeyler düşündüklerini her iletilerinde ve her karşılaşmamızda görebiliyorum. Herkesten, tüm grup arkadaşlarımdan ne kadar büyük bir taraftar kitlemizin olduğunu duydum. Bunu aslında biliyordum fakat ne yazık ki pandemi nedeniyle onlarla birlikte olamıyoruz, onların önünde oynayamıyoruz. Umuyorum ki kısa müddet içinde bu pandemi süreci biter. Taraftarımızın önünde oynayacağımız maçları dört gözle bekliyorum.”