“Göztepe maçından sonraki gün ‘Şampiyon olduk’ dedim”

Harika Lig’de şampiyonluğa ulaşan Beşiktaş’ta başarılı bir dönem geçiren kaleci Ersin Destanoğlu, şampiyonluğun apayrı bir his olduğunu söyledi.

Ersin, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, “(Şampiyonluk) Değişik bir his. Göztepe maçından sonraki gün ‘Şampiyon olduk.’ dedim. O vakit şampiyonluğu hissettim. Yeni yeni kendime geliyordum.” dedi.

Siyah-beyazlı takımın altyapısından yetişen Ersin, “Altyapıdan çıkmış genç oyunculara kolay kolay birinci dönemlerinde ikili kupa kaldırmak nasip olmaz.” diye konuştu.

Dönem başında 19 yaşındayken kaleye geçtiğini hatırlatan Ersin, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Şu an 20 yaşındayım. Eylülde, kasımda dönemi ikili kupayla kapatacağımız söylenseydi dua ederdim. Şu an bunu gerçekleştirdik. Çok memnunuz. Bütün dönemin gerilimini üzerimizden attık. Kupa finalinden bir gün evvelki idmanda Levent Açıl hocama ‘İki haftadır idman yapmıyormuşum üzere hissediyorum.’ demiştim. Hocam da bedenimin gerilimi attığını söyledi.”

Teknik yönetici Sergen Yalçın’ın dönem başında kendisi üzere Utku Yuvakuran’a güvenerek kaleyi teslim ettiğinin hatırlatılması üzerine, “Sergen hoca bize itimat aşıladı. Bize güvendiğini hissettirdi. Kamuoyunun önünde de bunları söylemesi öz itimat kattı. Keyifli olduk. Hocanın niyetlerini biliyordum. İrtibat halindeydik.” değerlendirmesinde bulundu.

Vakit zaman üzerinde baskı hissettiğini anlatan Ersin, “Bunun altından en iyi biçimde kalkmaya çalıştım. Alanda armayı en iyi halde terletmeye çalıştım. Altyapıdan gelen kaleci olarak elimden geleni vermeye çalıştım.” diye konuştu.

Maçlarda hiçbir formda tedirginlik yaşamadığını kaydeden Ersin, “Hoca o denli bir inanç verdi ki hiçbir tedirginliğim olmadı. ‘Çıkın rahat rahat oynayın.’ dedi.” tabirlerini kullandı.

Geçen dönem Loris Karius’un ayrılmasının akabinde kaleye geçen Ersin, şunları söyledi:

“Pandemide herkes evdeyken Karius’un gittiği açıklandı. Utku ağabey ve ben kalmıştık. ‘Oynar mıyım oynamaz mıyım’ diye düşünüyordum. Meskende çalışmalarımı sürdürüyordum. Kadro çalışmaları başladığında Sergen hoca, Rıdvan ve benimle birebir bağlantıda oldu. Üzerimizdeki tedirginliği aldı. Hocanın hali hem geçen dönem hem bu dönem için olumlu yansıdı.”

Sergen Yalçın’ın her vakit yanlarında olmasının bir sonraki maç için öz inanç verdiğini belirten Ersin, “Trabzonspor maçının akabinde oynadıkça daha iyi olacağımızı söylemiştim. Hakikaten de oynadıkça, daha iyi grup olmaya başladıkça, ahenk arttıkça kazanmaya başlamıştık. Kazanma karakterini oluşturmaya başladık, bu da şampiyonlukla sonuçlandı.” değerlendirmesinde bulundu.

Çok yorucu bir dönemi geride bıraktıklarını aktaran Ersin, “Zaman vakit yanlışlar yaptım lakin kusurlardan sonra başım dik alandan çıktım. Yanılgılardan ders çıkardım. Hocalarım da gerimde durdu. Ağabeylerimiz, kaptanlarımız, kadro arkadaşlarımız gelip daima dayanak oldu. Zati bu birlik, beraberlik bizi kupaya götürdü. Kendi adıma olumlu dönem geçti. Hoş bir dönemdi.” diye konuştu.

Dönemin birinci 6 haftasındaki makûs sonuçlara değinen Ersin, “Düşük bir performansla dönemi açtık. PAOK maçıyla dönemi erken açtık. Yeni transferlerle kadro içindeki ahenk çabucak olmuyor. Yeni sistem, yeni ortam, alışmamız lazım. Hocamız o yüzden ulusal kadroya kadar sabredilmesi gerektiğini söyledi. Ulusal ekip ortasını herkes iyi kıymetlendirdi ve galibiyetler başladı.” sözlerini kullandı.

Şampiyonluğun kazanıldığı Göztepe maçı öncesi ve sonrasındaki grup atmosferine değinen Ersin, şunları kaydetti:

“Galatasaray ve Fatih Karagümrük maçlarındaki puan kayıplarından sonra şampiyonluk talihimiz azalmadı. Tekrar birinciydik. Her şey bizim elimizdeydi. Çıkıp oynayıp kazanacaktık. Göztepe maçında huzursuz olduğumuzu düşünmüyorum. Genel olarak kimse de tedirginlik olmadı. Şampiyon olacağımızı biliyorduk. Kupayı da kazandık. Göztepe maçından sonra saat 5-6 üzere yattım. Sevinçten uyuyamadık.”

Şampiyonlukta Sergen Yalçın’ın katkısıyla ilgili soruyu yanıtlayan Ersin, şunları söyledi:

“Futbolculuğu devrinde nasıl biri olduğunu bilmiyorum, yaşım tutmuyor. ‘Bana atın, ben atarım.’ dermiş. Bence hocalığı çok disiplinli. Futbolcuya da yansıtıyor. Disiplinli olmanızı, her şeye uymanızı, egzersizde her şeyinizi vermenizi istiyor. Hocanın karakteri olumlu yansıdı. Gerilimli haftalarda rahatlığını gösterince kadro da rahatladı. Biz genç oyuncular hocanın konuşmalarından sonra maçlara rahat çıkıyoruz.”

Birçok oyuncunun performansının üst düzeye çıktığına dikkati çeken Ersin, “Hocanın da bunda katkısı çok büyük. Herkesle konuşur, saha içinde rahat bırakır. ‘Özgür oynayın.’ der. ‘Şunu yap, bunu yap’ diye oyuncuyu zorlamaz.” değerlendirmesinde bulundu.

Ersin, dönemin birinci yarısında Fenerbahçe’yi deplasmanda 4-3 yendikleri maçın kırılma noktalarından biri olduğunu lisana getirdi.

“Fenerbahçe galibiyeti çok öz itimat kattı.” diyen Ersin, “Kırılma maçlarından biriydi. Evvelki hafta kırmızı kart görmüştüm, hüzünlüydüm. Kazanacağımızı herkes biliyordu, o denli de oldu.” tabirlerini kullandı.

Kendisine teklif gelip gelmediği sorusunu yanıtlayan Ersin, “Bana gelen bir şey yok, kulübe geliyordur. Bazen maçlardan sonra birkaç haber görüyorum. Benlik bir şey yok, menajerime gelmiştir. Dönem içinde şampiyonluğa giderken başım dağılmasın diye bu mevzuları duymak istemedim. Dönem yeni bitti. Avrupa’da oynama hayalim var. Gerçek vakitte gitmek istiyorum. Oraya oturmaya gitmek istemiyorum, oturmak bana nazaran değil. 16 yaşından beri senede 30-35 maç oynayan kaleciyim. Onun altına düşmek istemiyorum, talih bulacağım bir kulübe gitmek istiyorum.” diye konuştu.

Ersin, taraftarların tribünde olmamasının badire oluşturduğunu vurgulayarak, “40 bin kişinin önünde olsaydık değişik dönem geçirirdik. Top toplayıcılık yaparken 40 bin kişilik maçlarda ‘inşallah biz de oynarız.’ diyorduk. O günler nasip oldu ancak taraftar yoktu.” sözlerini kullandı.

Beşiktaş’ın UEFA Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı dönemlerde top toplayıcılık yaptığını hatırlatan Ersin, “Geçen dönem üçüncü olduğumuzda ‘Turu geçersek Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağım.’ demiştim. Artık oynayacağız, çok heyecanlıyım. Top toplayıcılığım periyodunda birçok şeyin hayalini kurdum. Cenk ağabeyin gol attığı maçta kale gerisindeydim. 6 gol de benim gerisinde olduğum kaleye geldi. Benfica kalecisi Ederson Moraes’in vakit geçirmemesi için süratli hızlı topları atmıştım.” değerlendirmesinde bulundu.

Her oyuncunun ekibinde sembol isim olmak isteyeceğine dikkati çeken Ersin, “Uzun yıllar oynamak isterim. Vakit ne gösterir bilmiyorum. Avrupa hayallerim var.” diye konuştu.

A Ulusal Grup’ya davet edilmemesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Ersin, “A Ulusal Kadro’ya çağrılmaktan onur duyarım. Şenol hocayla 16 yaşında çalıştım. Şenol hoca da yanlışsız vakitte çağıracağını söyledi. Takip ettiklerini söyledi. Kulübümde elimden geleni yaptığım süreci biliyorum ki gerçek vakitte Şenol hoca çağıracaktır. Bir kırgınlığım yok. Ümit Ulusal Grup’ya katılacağım. Sonuçta A Ulusal Grup armasını taşıyoruz.” tabirlerini kullandı.

Ersin, Muhteşem Lig’de çok sayıda iyi yerli kalecinin olduğunu ve geniş bir havuzun oluştuğunu kelamlarına ekledi.